Hayvan Belgeseli Hangi İdeolojinin Propagandasını Yapar?

 

BELGESEL 2

MUSTAFA YÜREKLİ

Vahşi hayvan belgeselleri gücü ve menfaati esas alan pragmatizmin propagandasını yapar. Orman düzenini, gücü yeten yetene yaşamayı, çatışmayı kanıksar hale getirir seyircileri..

Acun Ilıcalı, sahibi olduğu TV8’de ‘sert’ hayvan belgeseli yayınlayacağını açıkladı. Prime time, yani en çok televizyon izlenen saat diliminde hayvan belgeseli yayınlayacak. Aslanlar ovada otlayan zebralara saldıracak, timsahlar su kenarına gelen ceylanları parçalayacak, yılanlar otların arasında dolaşan tavşanları yutacak filan! Açılımı, ‘vahşi hayvan belgeseli.’ Tutar mı? Acun tutacağına emin! “TV8 sunum işini iyi yaparsa neden prime-time’da belgesel izlenmesin?” diyor,

Dünya ülkelerinde televizyon yayınları bizdeki gibi değil. Avrupa’da, Amerika’da, Japonya’da, Avustralya’da hiçbir televizyon kanalında günde 3-5 dizi film yayınlanmıyor. Çoğunda, sadece bir tek sitcom ya da dizi; ya var ya yok! Avrupa ülkelerinde prime time’da belgesel yayınlayan ulusal kanallar var ve bu programlar oldukça ilgi çekiyor. Bence bizde de bu iş tutar.

Üç buçuk yaşında bir çocuk yırtıcı hayvanlara bayılıyor. Kediye, köpeğe, kuşa, kelebeğe dönüp bakmıyor. Timsah, yılan, kaplan, aslan, leopar, çakal, kartal en sevdiği hayvanlar. Evleri işgal etmiş durumdalar.

Her evde, her çocuk odasında, her bir çocuğun üçer beşer oyuncak modeli boy boy dizili! Çocuklar günde en az birer kez babalarına şu soruları soruyor: “Baba hangisi hangisini parçalar?” “Sen onları yenersin di mi baba?”

Çocuklara göre, vahşi hayvanlar herkesi yer, ama babası onların hakkından gelir. Çocuğunu hayal kırıklığına uğratacak değil elbet de babalar: “Merak etme” diyorlar, “Bir yumruk birine, bir yumruk öbürüne vururum, kalanları da tekme tokat hallederim.” Çok seviniyor çocuk. Geçen gün bir dostumun evinde baktım çocuk aslana sinirlenmiş söyleniyor: “Babam seni de arkadaşın timsahı da tokatlayarak döver!”

Vahşi hayvan belgesellerinin çoğu Batılı ülkelerin sinema ve televizyonlarının yapımı.. Bu yapımları Türkiye’de İslami duyarlılık iddiasında bulunan kanalların yayınlıyor oluşu beni hep şaşırtmıştır. Belgesel seyircisi denilince ülkemizde hayvan belgeseli seyretmekten zevk alan insanlar akla gelir bu yüzden.

Oysa vahşi hayvan belgeselleri gücü ve menfaati esas alan pragmatizmin propagandasını yapar. Orman düzenini, gücü yeten yetene yaşamayı, çatışmayı kanıksar hale getirir seyircileri.. Daha da kötüsü seyirciye büyük ve güçlü olanın reva göreceği her türlü zulme razı olmayı öğütler hayvan belgeselleri. Ne var ki hiç kimse bunu fark etmez bile..